Konjenital Akciğer Lezyonları: Fetal manyetik Rezonans Görüntüleme, Prenatal Ultrasonografi, Postnatal Düşük Doz Bilgisayarlı Tomografi Angiografi Kullanılarak Yapılan Hacim Ölçümününe Dayalı Lezyon Tipinin Öngörülmesi
Journal Title: Health Sciences Journal of Adıyaman University - Year 2018, Vol 4, Issue 3
Abstract
AMAÇ: Üç ana tip konjenital akciğer lezyonunun hacim ve büyüme oranlarının karşılaştırılması, hacim ölçümünün lezyon karakterizasyonundaki etkinliğinin tanımlanması amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmamızda patolojik olarak kanıtlanmış konjenital akciğer hastalığı olan 59 infant (0-101 gün) retrospektif olarak değerlendirildi. Görüntüleme yöntemlerinden aynı günde (gestasyonun +/ - 24,4 haftasında) fetal MRG, prenatal US ve postnatal olarak da BTA uygulandı. US hacimleri prenatal ultrason raporlarından alındı. Fetal MRG 1.5 T MRG sistemi ile yapıldı. BTA ise 64-kesitli BT sistemi ile düşük doz protokolü kullanılarak gerçekleştirildi. Daha sonra çalışma istasyonlarında hacim ölçümleri gerçekleştirildi. Lezyonlar 3 ana kategoride sınıflandırıldı: Bronşiyal atrezi (BA), konjenital kistik adenomatoid malformasyon (KKAM) ve bronkopulmoner sekestrayon (BPS). Ancak lezyonların%40‘ından fazlasında birden çok histolojik tipin olduğu görüldü. Tanımlaman lezyonlar ve toplam akciğer hacimleri MRG ve BT görüntülerinden bilgisayar yazılımları kullanılarak hesaplandı. İstatiksel ölçüm; gruplar arası ve sınıfiçi ortalama lezyon hacmindeki anlamlı farklılık degişkenlik analizi, sınıf içi korelasyon ve Fisher Testi kullanılarak yapıldı (p<0.05). BULGULAR: MRG görüntülerinden elde olunan hacim ölçümleri şu şekildedir. BA için 11.6cc (95%CI 7.7-15.1), KKAM için 17.6 cc (95%CI 12.6-22.6) ve BPS için 21.1cc (95% CI 12.8-29.6). Prenatal US hacimleri sırasıyla BA için 9.6cc ( 95%CI6.6-12.7) , KKAM için 18.1cc (95%CI 13.3- 22.9) ve BPS için 16.1cc (95%CI 10.5-25.2). Lezyonların MRG ve US volümleri arasındaki sınıf içi korelasyon katsayısı BA için 0.94 (% 95 CI 0.87-0.98) ve KKAM için 0.95 (% 95 CI 0.87-0.95) olarak tespit edildi. BTA ile; BA için 12.1cc (%95 CI 9.3-15.2), KKAM için 20.8cc (%95 CI 13.0- 28.7), BPS için 20.5cc (%95 CI 12.3-28.6) hacim hesaplandı. SONUÇ: Sonuç olarak çalışmamızdaki bulgular değerlendirildiğinde; MRG ve US ile ölçülen BA ve KKAM hacimleri arasında güçlü bir uyum olduğu görüldü. Literatürde yaklaşık 25. gestasyon haftasında KKAM ‘da pik boyut artışı olduğu bildirilmesine rağmen bizim olgu grubumuzda; prenatal dönemde US ve MRG ile ve postnatal olarak da BTA’da görüldüğü gibi, KKAM’nun salt boyutunda ılımlı artış, BA hacminde göreceli olarak stabil seyir ve BPS hacminde az miktarda düşme olduğu görüldü. Ancak, üç ana tip lezyon hacminde de zaman içerisinde göğüs boşluğu hacminin genişlemesine göreceli olarak azalma olduğu saptandı.
Authors and Affiliations
Filiz ÇELEBİ, Monica EPELMAN, Sabah SERVAES, Teresa VİCTORİA, Beverly COLEMAN, Jeffrey HELLİNGER, Oznur Leman BOYUNAGA
Lokal Anestezi Altında Oral Cerrahi Prosedür Uygulanan Hastaların Preoperatif Koagülasyon Değerlerinin Araştırılması
Amaç: Bu çalışmanın amacı lokal anestezi altında oral cerrahi işlem geçiren hastaları preoperatif koagülasyon değerlerinin araştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 2017-2018 tarihleri arasında Adıyaman Üniversites...
0-6 Yaş Çocuğu Olan Annelerin Ev Kazalarına Yönelik İlk Yardım Hakkındaki Bilgi Düzeylerinin Belirlenmesi
Amaç:Bu çalışma, 0-6 yaş çocuğu olan annelerin ilk yardım konusundaki bilgi düzeylerinin belirlemesi amacıyla planlanmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı tipteki bu araştırma, Adıyaman Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’...
Çocuklarda Kronik Otitis Media için Sosyodemografik, Sosyoekonomik ve Klinik Risk Faktörleri
Amaç: Bu çalışmanın amacı çocuklarda KOM ile ilişkili klinik, sosyodemografik ve sosyoekonomik risk faktörlerini belirlemektir. Metot: Bu çalışmaya 2005-2015 yılları arasında Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB...
Akut Kolesistitte Laparoskopik Kolesistektomi Güvenli mi?
Amaç: Semptomatik safra kesesi taşı olan hastalarda laparoskopik kolesistektomi en iyi tedavi yöntemi haline gelmiştir. Fakat akut kolesistitli hastalarda hala altın standart tedavi yöntemi net değildir. Çalışmamızın ama...
Nadir Görülen Bir Olgu: Patau Sendromu
Patau sendromu, ilave kromozom 13 kopyasının varlığı ile karakterize olan nadir bir kongenital bozukluktur. Patau sendromu(Trizomi 13), Trizomi 21 (Down sendromu) ve Trizomi 18’den (Edward sendromu) sonra en yaygın olar...