Koroner arter kalsiyum skoru kırmızı kan hücresi dağılım genişliği ve ortalama trombosit hacmi ile ilişkilidir
Journal Title: Ege Tıp Dergisi - Year 2019, Vol 58, Issue 3
Abstract
Amaç: Bu çalışmada, koroner bilgisayarlı tomografik anjiyografi (KBTA) ile saptanan koroner arter hastalığı (KAH) ve koroner arter kalsiyum skorunun (KAKS) kırmızı kan hücresi dağılım genişliği (RDW) ve ortalama trombosit hacmi (MPV) arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Anjina veya benzeri semptomlar nedeniyle 64 kesitli KBTA uygulanan 172 hastanın tıbbi kayıtları geriye dönük olarak incelendi. Hastaların klinik özellikleri, risk faktörleri, KAKS’ı da içeren KBTA sonuçları, RDW, MPV değerlerini de içeren biyokimyasal ve hematolojik parametreleri kaydedildi. Bulgular: Çalışma popülasyonu KBTA sonuçlarına göre KAH (n=85) ve normal koroner arter (NKA) (n=87) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Ortalama RDW (%15,36±1,15’e karşı %14,37±2,01; p<0,001) ve MPV (7,95 ± 1,57 fL’e karşı 7,12±1,26 fL, p<0,001) seviyeleri KAH grubunda NKA grubuna göre anlamlı olarak yüksek saptandı. KAKS ile yaş (r=0,339, p<0,001), açlık kan şekeri (r=0,223, p=0,003), C-reaktif protein (r=0,294, p<0,001), RDW (r=0,157, p=0,04) ve MPV (r=0,221, p=0,004) arasında pozitif korelasyon saptandı. Yapılan çok değişkenli lojistik regresyon analizinde KAKS [odds oranı (OR): 1,005; %95 güven aralığı (CI): 1,002-1,008; p=0,001] ve MPV [OR: 1,410; %95 CI: 1,069-1.860; p=0.015] KBTA ile saptanan KAH’ın bağımsız risk faktörleri arasında saptandı. Sonuç: RDW ve MPV KAH grubunda anlamlı olarak daha yüksek saptanmıştır. Koroner aterosklerozun iyi bir göstergesi olan KAKS ile bu parametreler arasında pozitif bir korelasyon gösterilmiştir. MPV ve RDW düzeylerinin çok çeşitli faktörlerden etkilenebileceği de düşünülürse bu konuda geniş kapsamlı ileri prospektif çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır
Authors and Affiliations
Cihan Altın, Mustafa Yılmaz, Esin Gezmiş, Haldun Müderrisoğlu
TNF-α inhibitörleri ile tedavi seyrinde gelişen alerjik reaksiyonlar
Kronik romatizmal ve alerjik hastalıkların tedavisinde TNF-α inhibitörleri sıklıkla kullanılır. Şu anda kullanımda olan beş TNF-alfa inhibitörü mevcuttur. Bunlar; infliximab, adalimumab, etanercept, golimumab, certolizum...
Romatolojik hastalıklarda fibromiyaljinin payı
Fibromiyalji sendromu (FMS), kronik yaygın kas-iskelet ağrısı, yaygın hassas noktalar, multipl somatik ve bilişsel problemlerle karakterize, spesifik laboratuvar ve görüntüleme bulgusu olmayan klinik bir sendromdur. Kron...
Our laparoscopic urology experience at Kars State Hospital
Aim: We aim to evaluate operative and early postoperative outcomes of laparoscopic urologic procedures performed at our secondary healthcare center. Materials and Methods: Between January 2014 and January 2015, the resul...
Effect of bilateral superficial cervical block on postoperative analgesia in thyroid surgery performed under general anesthesia
Aim: The purpose of this study was to assess the effect of bilateral superficial cervical plexus block (BSCPB), administered along with general anesthesia in total thyroidectomy surgical operations, on postoperative opio...
The Holt-Oram syndrome: Report of a rare case
The Holt-Oram Syndrome (HOS) is a congenital autosomal hereditary disease characterized by abnormalities of the upper limb skeleton and the heart. This syndrome was first described in 1960 by Mary Clayton Holt and Samuel...