RİVAROKSABAN VE FARKLI ANTİKOAGÜLANLARIN KIRIK KAYNAMASI ÜZERİNE ETKİLERİNİN BİR RAT MODELİNDE KARŞILAŞTIRILMASI
Journal Title: Health Sciences Journal of Adıyaman University - Year 2016, Vol 2, Issue 3
Abstract
Amaç: Alt ekstremite kırıklarının tedavisinde immobilizasyona bağlı tromboembolik olayları önlemek için antikoagulan profiklasisi kullanmak gerekmektedir. Biz bu çalışmada; deneysel bir sıçan kırık modelinde, faktör Xa’nın seçici olarak inhibisyon yapan rivaroksabanın ile kırık iyileşme süreci üzerine etkilerini,enoksaparin ve fondaparinuks ile kıyaslamayı amaçladık. Yöntem: Çalışmamızda 60 adet Sprague -Dawley cinsi eşit sayıda rat 4 guruba ayrıldı ve Grup 1’e (kontrol grubu) 1 cc salin solüsyonu subkutan, grup 2’ye fondaparinuks 1 mg/kg dozunda subkutan, grup 3’e rivaroksaban 3 mg/kg dozunda oral gavaj yoluyla ve grup 4’e enoxaparin 100 anti Xa IU/kg dozunda subkutan olarak, 2 hafta boyunca günde tek doz uygulandı. Tüm gruplar 4. haftada sakrifiye edilerek kırık kallusları akut ve subakut dönemlerde biyomekanik, radyografik ve histopatolojik olarak değerlendirildi. Bulgular: Makroskopik patolojik hareket varlığı incelendiğinde, gözlemciler arasındaki uyum istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Grup 4’ün tam füzyon istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulundu ve grup 2’deki tüm sıçanlarda tam füzyon gözlendi. Radyolojik incelemede; Grup 1’in radyolojik değerlendirme skorları grup 2 ve grup 3’den istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulundu, grup 4’ün radyolojik değerlendirme skorları grup 2’den istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulundu.Histopatolojik sonuçlar değerlendirildiğinde, grup 2 ve grup 3’te skorlar daha yüksek olsa da, tüm grupların histopatolojik skorları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmedi. Sonuç: Çalışmamızda enoksaparin, rivaroksaban ve fondaparinuksun kırık iyileşmesi üzerine herhangi bir olumsuz etkisi görülmemiş olup aksine fondaparinuks ve rivaroksabanın bir miktar olumlu etkilesi olabileceği düşünülmüştür. Rivaroksaban; oral yolla kullanılabilmesi ve monitörizasyon gerektirmemesi nedeniyle, hastalar tarafından daha kolay tolere edilebileceği ve diğer antikoagulan ajanlara iyi bir alternatif olacağı kanaatindeyiz.
Authors and Affiliations
Muhammet Zeki GÜLTEKİN, Ender ALAGÖZ, Serdar YÜKSEL, Şule ÖZSOY, Ali AVCI, Mehmet Akif GÜLEÇ, Oğuz UĞUR
Sistemik sklerozis ve sjögren sendromu olan hastada off-pump koroner arter baypas greft cerrahisi
Sistemik sklerozis ve sjögren sendromu vasküler tutulum yapabilen birer otoimmün bağ dokusu hastalıklarıdır. Klinik olarak kardiyovasküler tutulum nadirdir, ancak semptomatik ise kötü bir prognostik faktördür. Biz bu ya...
FİBULA FRAKTÜRÜNE BAĞLI GELİŞEN PULMONER EMBOLİ TEDAVİSİNDE TROMBOLİTİK UYGULAMASINA BAĞLI KOMPARTMAN SENDROMU
Bu çalışmamızda; sol fibula fraktürü sebebiyle takip altında iken pulmoner emboli gelişen ve trombolitik tedavi başlanan fakat trombolitik tedaviye sekonder kruris anterolateral kompartman sendromu gelişen vakamızı ve te...
Çocuk acil servisinde kan gazı analizi kullanımı ile ICD (International Classification of Diseases) kodlar arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi
Amaç: Kan gazı analizi acil servislerde kritik hastanın tespiti ve takibinde kullanılan, vazgeçilmez laboratuvar tahlillerinden biridir. Bu çalışmada çocuk acil servisinde kan gazı analizi yapılmış olan hastaların dosyal...
Sinüzit Sonucu Gelişen Pediatrik Subperiostal Orbital Apse: Olgu Sunumu
Yedi yaşında bir erkek hasta sol göz kapağında üç gündür devam eden ağrı, şişlik ile kliniğimize başvurdu. Yapılan oftalmolojik muayenesinde sol üst göz kapağı hiperemik ve ödemli. İlave olarak hastanın göz hareketlerind...
Posterior Reversible Ensefalopati Sendromu (PRES) Olgularının Retrospektif Olarak Analizi: Acil Servis Başvuruları
Giriş; Posterior reversible ensefalopati sendromu (PRES) , nörolojik ve radyolojik bulguların eşlik ettiği geri döndürülebilir bir sendromdur. İlk olarak 1996 yılında Hınchey J ve ark. tarafından tanımlanan bu sendrom g...