Şanlıurfa ilindeki doğurganlık çağındaki kadınlarda Rubella antikorlarının araştırılması: Üç yıllık değerlendirme
Journal Title: Dicle Tıp Dergisi - Year 2012, Vol 39, Issue 2
Abstract
Amaç: Bu çalışmada, 01.01.2007-31.12.2009 tarihleri arasında Şanlıurfa Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi’ne başvuran risk grubunu oluşturan doğurganlık çağındaki kadınlarda rubella virüsüne karşı oluşan antikorların seroprevalansının araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Çeşitli şikayetlerle hastaneye başvuran doğurganlık çağındaki kadınlardan alınan serum örneklerinde kemilüminesans immüno assay ve Electro- Chemi Luminescence yöntemi ile çalışılan toplam 13.037 rubella IgM ve 12134 rubella IgG antikor sonuçları retrospektif olarak incelenmiştir. Sonuçlar üretici firmanın önerileri doğrultusunda negatif, sınır değer ve pozitif olarak sınıflandırılmış ve beş farklı yaş grubuna ayrılarak değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen yaşları 15-49 arasında değişen13.037 kadının yaş ortalaması 28.35±7.48 idi. Çalışılan serum örneklerinde, rubella Ig M antikorlarının negatiflik, pozitiflik, ve sınır değer oranları sırasıyla %98.1, %1.7 ve %0.2 olarak saptanmıştır. Rubella IgG pozitifliği %94.1 iken; negatiflik oranı %5.9 bulunmuştur. Rubella IgG pozitiflik oranı en yüksek 35-44 yaş grubunda bulundu ve diğer yaş grupları ile karşılaştırıldığında 49 yaş üstü grup dışında anlamlı şekilde yüksek olduğu saptandı (p<0.001). Rubella IgM pozitifliği ise sadece 221 hastada bulundu (%1.7), pozitiflik oranı en çok yine 35-44 yaş aralığında görülmüş ve 25-34 yaş grubu dışında bu yüksek oran istatistiksel olarak anlamlı bulundu. (p<0.001). Sonuç: Doğurganlık çağındaki kadınlarda yüksek oranda rubella seropozitifliği saptadığımız için Şanlıurfa ilinde kadınlarda rubella antikorlarını taramaya gerek olmadığı sonucuna varılabilir. Ancak gebelikte geçirilecek bir enfeksiyon varlığında yaşanacak sorunlar düşünüldüğünde çocukluk çağında aşılanmayan veya daha önce geçirmeyen kadınlara hamilelik öncesi tarama yapılarak aşı önerilebilir.
Authors and Affiliations
Ayşegül Çiçek, Fazilet Duygu
Myelodisplazik hastalarda nöroürolojik komplikasyonlar
Spina bifida yaşamla bağdaşan konjenital anomaliler arasında sık rastlanılan patolojilerdendir. Embriyolojik dönemde nöral tüpün kapanma defektleri açık ya da kapalı spinal disrafizmle sonuçlanır. Günümüzde nöroşirurj...
Lomber ponksiyon sonrası paraparezi ile belirti veren Hemofili A olgusu
Hemofili A da büyük eklem içi kanamalar sık görülmesinin yanısıra, nadiren spinal eklemlerde de oluşabilir. Travmatik ya da spontan hematomların yanısıra kordun baskılanması, epidural tümor ve infeksiyonlar, myeloskleroz...
Neovasküler tip yaşa bağlı makula dejenerasyonunda intravitreal ranibizumab uygulamalarında tedavi etkinliği ve rekürrens üzerinde etkili olan faktörler
Amaç: Neovasküler tip yaşa bağlı maküla dejenerasyonu (YBMD) nedeniyle uygulanan intravitreal ranibizumab enjeksiyonunun etkinliğini ve tedavi üzerinde etkili olan faktörleri değerlendirmek Yöntemler: Kliniğimizde neova...
Dicle Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalınca 2012-2015 Yılları Arasında Düzenlenen Adli Raporların Retrospektif Olarak Değerlendirilmesi
Amaç: Bu çalışmada amaç, Dicle Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalına 2012-2015 yılları arasında başvuran adli olguların sosyokültürel ve demografik özelliklerinin irdelenmesidir. Yöntemler: Bu çalışmada Dicle Üniversi...
Eş zamanlı bilateral tuberositas tibia avulsiyonu: Nadir bir kırık
Tuberositas tibia avulsiyon kırığı adölesan çağda görülen nadir bir kırıktır. İmmatür epifiz üzerinde oluşan makaslama kuvvetlerinden kaynaklanmaktadır. On üç yaşında bayan hasta 1 metre yükseklikten atlama sonrası...